Teknoloji

Türkiye’nin Katmanlı Hava Savunma Sistemi “Çelik Kubbe”

Çelik Kubbe hava savunma mimarisi, KORKUT’tan SİPER’e, lazer sistemlerinden elektromanyetik çözümlere kadar uzanan çok katmanlı yapısıyla Türkiye’nin gökyüzünü korumaya hazırlanıyor.

Loading...

Türkiye, milli savunma kabiliyetini modern savaş konseptlerine uygun şekilde yeniden yapılandırmaya devam ediyor. Bu dönüşümün merkezinde ise Savunma Sanayii Başkanlığı’nın liderliğinde geliştirilen, “sistemler sistemi” anlayışına dayanan Çelik Kubbe hava savunma mimarisi yer alıyor.
Çelik Kubbe; alçak, orta ve yüksek irtifada görev yapan yerli savunma sistemlerini tek bir ağda entegre ederek, ülkenin hava sahasında 360 derecelik tam koruma sağlamayı hedefliyor.

Alçak İrtifadan Stratejik Derinliğe: Katmanlı Yapı

Çelik Kubbe’nin temelini oluşturan sistemler, farklı tehdit seviyelerine karşı özel olarak geliştirildi:

  • KORKUT: ASELSAN tarafından geliştirilen mobil namlulu alçak irtifa hava savunma sistemi, helikopterler, insansız hava araçları ve seyir füzelerine karşı etkili.

  • HİSAR-A+ ve HİSAR-O+: ASELSAN ve ROKETSAN iş birliğiyle geliştirilen bu sistemler, alçak ve orta irtifa tehditlerine karşı hızlı reaksiyon sağlıyor.

  • SİPER: Yüksek irtifa ve uzun menzilli hava tehditlerine karşı geliştirilen stratejik sistem. Blok 1 versiyonu Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girmiş durumda; Blok 2 üzerindeki çalışmalar devam ediyor.

Bu sistemler birlikte çalışarak, hem askeri birlikleri hem de kritik altyapı tesislerini eş zamanlı ve kesintisiz koruma altına alıyor.

Yeni Nesil Lazer ve Elektromanyetik Çözümler Devrede

Çelik Kubbe yalnızca füze ve klasik savunma sistemlerine değil, geleceğin teknolojilerine de entegre olacak şekilde tasarlandı. Bu kapsamda ASELSAN ve ROKETSAN tarafından geliştirilen lazer tabanlı ve elektromanyetik yönlendirmeli sistemler sisteme entegre edildi:

  • GÖKBERK: ASELSAN tarafından geliştirilen, yüksek hassasiyetli lazer tabanlı yönlendirme ve imha sistemi.

  • ALKA: ROKETSAN’ın geliştirdiği elektromanyetik lazer silahı, özellikle insansız tehditlere karşı hızlı ve maliyetsiz çözüm sunuyor.

  • GÜRZ: ASELSAN’ın hibrit savunma konseptiyle geliştirdiği, namlulu, füze ve lazer sistemlerini bir araya getiren modüler savunma platformu.

Bu sistemlerin amacı yalnızca tehdidi bertaraf etmek değil, kaynağında tespit ve önleme sağlamak.

Ortak Ağda Eşgüdümlü Operasyon

Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, yaptığı açıklamada Çelik Kubbe’nin en önemli farkının, tüm sistemlerin sadece “aynı anda” değil, ortak bir mimari içinde “eşgüdümlü” şekilde çalışabilmesi olduğunu vurguladı.
Görgün, bu yapının Türkiye’ye sadece savunma kabiliyeti değil, etki alanı üstünlüğü kazandırdığını belirtti:

“Savunma sistemlerimiz artık ‘bir arada’ değil, ‘birlikte’ çalışmak zorunda. Sadece caydırıcılıkla değil; tehdit oluşmadan önce algılayan ve karşılık verebilen bir yapı kurduk.”

Bu yeni nesil anlayış, savaş alanında pasif bir savunmadan çok, aktif güvenlik stratejilerine geçişin en somut adımı olarak değerlendiriliyor.

Yerli Üretim, Tam Bağımsızlık

Çelik Kubbe’yi oluşturan sistemlerin tamamı, ASELSAN, ROKETSAN ve TÜBİTAK SAGE başta olmak üzere Türk savunma sanayisinin öncü kurumları tarafından geliştiriliyor. Sistemlerin hem yazılımı hem de donanımı yerli üretimle sağlandığı için dışa bağımlılık en aza indirgeniyor.

Bu durum, Türkiye’nin sadece kendi güvenliği için değil, aynı zamanda dost ve müttefik ülkeler için de teknolojik ihracat gücünü artırıyor. Hâlihazırda HİSAR sistemlerinin bazı versiyonları, yurt dışına satışı gerçekleştirilen ürünler arasında yer alıyor.

Geleceğin Savaşı Gökyüzünde Kazanılır

Uzmanlara göre Çelik Kubbe, yalnızca bugünün tehditlerine değil; gelecekte insansız sürüler, hipersonik füzeler ve elektromanyetik silahlara karşı da hazır olacak şekilde modüler ve ölçeklenebilir bir yapıda tasarlandı.
Türkiye, bu vizyonla sadece sınırlarını değil, bölgesel güvenlik dengelerini şekillendirecek bir oyuncu haline geliyor.

Sonuç: Çelikten Bir Güvenlik Şemsiyesi

Çelik Kubbe, Türkiye’nin gökyüzünde ördüğü katmanlı, entegre ve esnek savunma ağı olarak dikkat çekiyor. Sistemin tüm bileşenleri; kara, hava ve deniz kuvvetleriyle koordineli olarak çalışıyor.
Bu mimari; şehirleri, üs bölgelerini, sanayi tesislerini ve stratejik varlıkları her irtifa seviyesindeki tehditlere karşı tek bir merkezden yönetilen bir savunma duvarıyla koruyor.

Türkiye, artık sadece savunma yapan bir ülke değil, savunmayı yöneten bir güç olarak yeni bir döneme adım atıyor.